Sağlık.net

Hastalıklar

Ankilozan Spondilit: Kimlerde görülür, nedenleri, belirtileri, nasıl oluşur, tanısı, tedavisi

  • Delicious

ANKİLOZAN SPONDİLİT (AS)

Ankilozan spondilit, bel kemiğiyle kalça kemiği arasındaki eklemin iltihaplanmasını ifade eden, kronik romatizmal bir hastalıktır. Bu hastalıkta iltihaplanma sonucu iki kemik birleşerek tek bir kemik halini almıştır. Başta bel bölgesinde olmak üzere hareket kısıtlılığına yol açar. Omurga, kalça, ayak ve diz eklemlerinde iltihap gelişebilir.

Çok sık karşılaşılan bir hastalık değildir. Fakat genç erkeklerde görülür ve hayat kalitesini düşürür. Şiddeti kişiden kişiye değişmektedir. Çok ilerleyen durumlarda omurga hareketi bütünüyle sınırlanabilir. Fakat sadece bel ağrısı ya da sabah uyanınca belde tutukluk şeklinde de görülebilir. Her ne kadar hafif seyreden hastalar olsa da, ilerleyici bir hastalıktır. Bu hastalığı kireçlenmeden ayırmak gerekir. Kireçlenme omurganın aşınması sonucu oluşur ve yaşlıların hastalığıdır. AS ise, gençlerde görülür ve kemiklerin kaynaşmasıyla ilgili bir rahatsızlıktır.

AS KİMLERDE VE HANGİ ŞEKİLDE GÖRÜLÜR?

AS, erkeklerde kadınlara oranla daha fazla görülne romatizmal bir hastalıktır. Çocuklarda da ortaya çıkabilir. Genelde 20 yaşından sonra başlar fakat belirtiler hemen ortaya çıkmaz. 40-45 yaşından sonra ise nadir olarak görülmektedir.

AS’de, erkeklerde sıklıkla omurga ve leğen kemiğinde, daha az oranda kalça, omuz ve göğüs kafesinde iltihaplanma meydana gelir. Kadınlarda ise daha az görüldüğü gibi, daha da hafif seyreden bir hastalıktır. Genelde leğen kemiği, kalça kemiği, el ve ayak bileklerinde görülür. Ayrıca kadınlarda tanı konması daha uzun zaman alır. Omurga iltihabı daha az şiddette seyreder.

Çocuklarda ise 10 yaşından sonra kalça, diz ve ayakta görülür. Bunlar içinde kalça tutulumu şiddetli olabilir ve ilerde cerrahi müdahale gerekebilir. Çocuklarda bel ağrısı pek görülmez.

AS’NİN NEDENLERİ

Ankilozan spondilit nedeni henüz tam olarak bilinmeyen bir hastalıktır. Fakat kalıtsal faktörlerin bu hastalıkta önemli rol oynadığı gösterilmiştir. AS hastalarının çok büyük bir kısmında HLA-B27 adı verilen genetik bir yapı mevcuttur. Bu yapının bulunması AS riskini arttırır. Fakat tek başına hastalığı ortaya çıkarmaz. Bunun dışında bazı faktörlerin de olması gerekir. Bazı bağırsak rahatsızlıkları, mikroplar, çevresel faktörler ve Reiter sendromu denen bir hastalığın da AS’ye yol açtığı düşünülmektedir.

AS’NİN BELİRTİLERİ NELERDİR?

Bu hastalıkta yavaş yavaş bel ağrısı artar. Sırt, kalça, boyun, kaburga ve omuzlarda ağrı ve sertlikler meydana gelmektedir. Tedavi edilmeyen ilerlemiş AS’de omurgalar birbiri ile kaynaşır ve tek bir kemik halini alır. Kolların ve göğsün hareket etmesi zorlaşır. Ayrıca sertleşme sonucu bu hastalar öne doğru eğik dururlar. Az sayıda hastada topuk ağrısı, kaba ette ağrı görülebilir.

Bir diğer belirti ise sabah uyandıktan sonra veya bir müddet hareketsiz kaldıktan sonra bel bölgesinde meydana gelen ağrı, sertlik ve hareket kısıtlılığıdır. Egzersiz yapılarak sertleşmeler azaltılır. Ağrı ise belden yukarı doğru ilerler ve boyun bölgesini de etkiler. AS’li hastalar kaburga eklemleri etkilendiğinde nefes alıp verirken rahatsız olurlar.

Kemiklerde çıkıntı oluşması sonucu hareket ederken ağrı hissi ve bel bölgesinde ağrı sonucu yürürken problemler meydana gelebilir. Hastalık her ne kadar hafif seyretse de nadir olarak diğer organlar etkilenebilir.

Bu belirtiler 3 aydan fazla sürüyorsa mutlaka doktora başvurulmalıdır. Bunların dışında bu hastalığa spesifik olmayan bulgular da vardır. Ateş, gece terlemesi, yorgunluk görülebilir.

AS NASIL OLUŞUR?

Bel kemiği, leğen kemiği, göğüs kafesi gibi bölgelerde bağların kemiğe yapıştığı yerlerde iltihap meydana gelir. Bu yapışma yerlerinde meydana gelen aşınmayla birlikte yeni kemikler oluşmaya başlar. Bağlardaki elastik doku kaybolur ve yerini kemik dokusu alır. Bu da hareketin azalmasına yol açar. Bu olay tekrarladıkça kemik oluşumu çoğalır ve artık kemikler kaynaşmış bir hale gelir. Sonuçta hareket kısıtlılığı meydana gelir. Kemiklerdeki birleşmeden sonra hareket kısıtlılığı geri dönülmez bir hal alır. Ama başlangıçtaki hareket kısıtlılığının sebebi ağrı ve kaslardaki sertlik olduğundan bu durum düzeltilebilir.

AS TANISI

Tanı konması için öncelikle tam bir fizik muayene yapılması gerekir. Ayrıca hastanın doktora bildireceği şikayetler tanının konmasında kolaylık sağlamaktadır. Yukarıda saydığımız bel ağrısı, hareket kısıtlılığı, gözde bulanıklık, ateş, gece terlemesi, sabah kalkınca tutukluk, topukta ağrı ve sert yere basamama tanı için önemli kriterlerdir. Bu bulgular ve fizik muayene dışında bazı testler yapılır ve röntgen filmleri çekilir. Yapılan testlerde HLA-B27 pozitiftir. Kansızlık görülebilir. Ayrıca omurga ve leğen kemiğinin röntgen filmlerinin çekilmesi tanıya oldukça yardımcıdır. Bütün bunlar bir araya geldiğinde ankilozan spondilit tanısı rahatlıkla konur.

AS TEDAVİSİ


Öncelikle erken tanının bir çok hastalıkta olduğu gibi AS’de de önemli olduğu aşikardır. Çünkü kemikler kaynaşmadan yapılacak tedavi hareket kısıtlılığının önüne geçmek için gereklidir. Kaynaştıktan sonra hareket kısıtlılığı geri dönülemez bir hal alır.

AS tedavisinde antiromatizmal türü ilaçlar kullanılır. Bu ilaçların hangisinin kullanılacağı hastalığın şiddetine göre değişmektedir. Ayrıca egzersiz ve fizik tedavi hastalığın en önemli tedavi şekillerinden birisidir. Bu egzersizlerin düzenli ve doktor kontrolünde yapılması gerekir. Bu yüzden fizyoterapiste başvurmak en iyisidir. Çünkü eklemlerin hareketine yönelik yapılan egzersiz, solunumu rahatlatmak amacıyla yapılan egzersiz birbirinden farklıdır. Bunların dışında normal duruş şeklini korumaya yönelik egzesizler de vardır.

Kalçada ciddi problemler olduğu zaman, hastayı hareket ettiremeyecek düzeyde rahatsızlık varsa kalça eklemi protez ile değiştirilir. Kronik bir hastalık olduğundan sürekli takip edilmelidir.

Bunların dışında hastanın yapması ve yapmaması gereken bazı durumlar da vardır.Sırta yük getirecek egzersiz ya da ağırlıklardan kaçınmak gerekir. Yüzmek, bu hastalığı olanlar için en iyi egzersizdir. Kaplıcalar ve yapılan masajlar ağrınızı azaltmaya yardımcıdır. Sigara kullanmak akciğerin kapasitesini düşüreceğinden mutlaka sigarayı bırakmak gerekir.

Bu hastalıkla yaşamayı kabullenmek gerekir. Çünkü kesin tedavisi yoktur. Hastalık gittikçe ilerler. Şikayetleri minimuma indirmek için kendinize dikkat etmeniz gerekir.

Related Posts

3 thoughts on “Ankilozan Spondilit: Kimlerde görülür, nedenleri, belirtileri, nasıl oluşur, tanısı, tedavisi”

  1. özgül önçırak dedi ki:

    Bana yıllar önce Ankilozan Spondilit tanısı konuldu. İlaç tedavisine uymadım. Önceleri kalça kemiğimde ve etlerimde ağrı oluyordu. Şimdi boynumda da bazen tutulma oluyor ancak sağ elimle 2 senedir yazı yazamıyorum. Yazarken elim katılaşıyor. Sebebi bu hastalık mıdır? Merak ediyorum. Bana bilgi verirseniz sevinirim.

  2. Sultan dedi ki:

    Selim bey ben de 5 yıldır tedavi görüyorum. Üçlü sistem önemli biliyorsunuz. İlaç tedavisi, egzersiz ve beslenme. Özellikle yüzme çok iyi geliyor. Tabi hareket kısıtlılığınız ne seviyede bilemiyorum ama ben yüzebiliyorum henüz. 26 yaşındayım. Acil şifalar diliyorum.

  3. selim dogan dedi ki:

    Selamlar. Ben Almanya’dan Selim Dogan. 37 yasindayim ve yaklasik 13 senedir kalca kemigi iltihabi rahatsizligim var. Agrilarim her gecen gün artiyor. Gitmedigim doktor kalmadi. Lütfen bana yardimci olur musunuz?

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir