Sağlık.net

Hastalıklar

Sistemik Lupus Eritromatozus (SLE): Kimlerde görülür, nedenleri, belirtileri, tanısı ve tedavisi

  • Delicious

SİSTEMİK LUPUS ERİTROMATOZUS (SLE)

Vücut, dışardan vücuda giren yabancı organizmaları ya da maddeleri bir düşman olarak görür ve onları yok etmek için bazı maddeler üretir. Bu şekilde vücudun savunma sistemi ortaya çıkar. SLE ise, vücudun bu savunma mekanizmasının bozularak kendi hücrelerini yok etmesi şeklinde ortaya çıkan bir hastalıktır. Bunun sonucunda kalp zarı, akciğer, böbrekler, deri, beyin ve eklemlerde iltihap meydana gelir. Çok sayıda belirtisi olan bu hastalığa sistemik denmesinin nedeni, vücudun bir çok yerini etkileyebilmesidir.

SLE, iki döneme ayrılır. Hastalığın şiddetlendiği alevlenme dönemi ve semptomların azaldığı iyilik (remisyon) dönemi ile görülür. Hastalığın seyri değişkendir. Belirtileri şiddetli ya da hafif olabilir. Hastalık tam olarak tedavi edilemez fakat bulgular yok edilebilir veya semptomlar azaltılabilir.

KİMLERDE HANGİ SIKLIKLA GÖRÜLÜR?

SLE, kadınlarda erkeklere oranla çok daha fazla oranda görülür. Özellikle doğurganlık yaşında ortaya çıkan bir hastalık olup son yıllarda görülme sıklığı 2500’de 1’e kadar çıkmıştır. Bu sıklıkta görülmesinin sebeplerinden biri de artık hastalığın hafif seyrettiği durumlarda bile tanısının konabilmesidir. Ayrıca siyahlarda, beyazlara oranla daha fazla görülür. Normalde doğurgan kadınlarda 700’de 1 görülme sıklığı vardır. Fakat Amerikalı 245 siyah kadından birini etkilemektedir. Genelde görülme yaşı 15-40 arasındadır fakat yaşlılarda ve çocuklarda da ortaya çıkabilir. Kız çocuklarda görülme sıklığı da erkek çocuklara oranla fazladır.

SLE’NİN NEDENLERİ

Vücut savunma sistemi normal çalışıtığı zaman mikropları, virüsleri yok etmek için antikor denen maddeler üretir. Savunma sistemi bozulduğunda ise bu antikoru kendi hücrelerine karşı da üretmeye başlar. Bu antikorlar ise vücutta iltihaba neden olur. Dokularda hasar meydana gelir.

Bu savunma sisteminin niçin bozulduğu henüz kesin olarak bilinmiyor. Üzerinde durulan birkaç faktör vardır. SLE’yi tek bir nedene bağlamak mümkün değildir. SLE hastalarının bir kısmında ailesel geçiş söz konusudur. Yani bu hastaların ailesinde de SLE hastası vardır. Bu yüzden bu hastalığın ortaya çıkışında en büyük etkenin genetik (kalıtsal=aileden gelen) faktörler olduğu tahmin ediliyor olsa da, genetik faktörler, tek başına SLE’ye neden olamaz. Bazı çevresel faktörlerin (ilaçlar, mikroorganizmalar,güneş) ve hormonların da bu hastalığın meydana gelmesinde etkili olduğu düşünülmektedir.

SLE’NİN BELİRTİLERİ

Hastada görülen semptomlar ve şiddeti kişiden kişiye değişir. Yorgunluk, ateş, eklemlerde ağrı (şişlikle beraber olabilir), eklem iltihabı, kilo kaybı gibi bulgular görülür. Bunların içinde ilk görülen genelde eklem ağrısı ya da iltihabıdır. Genelde tek bir eklem iltihabı görülsede bir kaç eklem birlikte tutulabilir. Ellerde, ayak bileğinde, dirsekte görülebilir.

Ortaya çıkan ikinci belirtiler ise deride, yüzde, ellerde, saçlarda görülür. Yüzde burun ve yanak kısmında klasik kelebek görüntüsü şeklinde kırmızı döküntü vardır. Güneş ışığının etkisiyle bu döküntü artabilir. Vücudun başke yerlerinde de kabarık şeklinde döküntü oluşabilir. El parmaklarında morarma görülebilir. Saçlarda ise dökülme artar. Hastaların yarısında güneş ışığına karşı hassasiyet vardır. Bir kısım hastada ise baş ağrısı, göğüs ağrısı, bayılma gibi belirtiler vardır.

SLE’li hastalarda akciğer, kalp ve karın zarında iltihap meydana gelebilir. Öksürürken ve nefes alırken akciğerlerde ağrı meydana gelir. Karın zarı iltihabında ise bulantı, kusma ve karın ağrısı görülür. Kalbin iç tabakasında meydana gelen iltihap ise SLE’de görülen tipik bir kalp belirtisidir.

İdrar testlerinde anormal bulguların olması, böbreklerin de bu hastalıktan etkilendiğini ortaya koyar. Böbrek iltihabı oluşur. Vücuttan madde atımı zorlaşır. Böbrek hayati bir organ olduğundan mutlaka tedavi edilmelidir.

Mide ve bağırsak da SLE’nin etkilediği organlardır. Bu organlarda iltihap şeklinde kendini gösterir. Bağırsağı besleyen kan damarlarında iltihap oluşabilir. Hastanın iştahı azalmıştır ve karın zarındaki iltihabın göstergesi olabilen bulantı ve kusma da bu durumda ortaya çıkabilir. Ayrıca dalak hafif şekilde büyümüş olabilir.

Şunu da unutmamak gerekir ki, baş dönmesi, baş ağrısı, depresyon gibi problemler beyinle ilgili olduğundan SLE’li hastalarda bu bulguların görülmesi beynin ve merkezi sinir sisteminin de etkilendiğini göstermektedir.

SLE TANISI

Tanısı doktorlar için zaman alan bir hastalık olduğundna bir takım zorlukları vardır. Öncelikle hastanın anamnezi (yaş, cinsiyet, hastalık öyküsü, hastalığın belirtileri ve ne kadar sürdüğü öğrenilir) yapılır. Bundan sonra yapılacak tam fizik muayene ve laboratuvar testleri tanıyı koymaya yardımcı olacaktır. Otoantikorlar SLE’li hastalarda önemli olduğundan öncelikle yapılacak antinükleer antikor testinin (ANA) pozitif olması hastalığın düşünülmesini ve SLE olma ihtimalini arttırır. Bunun yanında ESR (pıhtılaşan kandaki kırmızı hücrelerin tüpün tabanına düşme hızını gösterir) dediğimiz testin yüksek çıkması iltihap olduğunun bir göstergesidir. Bunun yanında yapılacak idrar tetkikleri ve diğer antikor testleri tanı koymaya yardımcıdır. Gerekirse deri veya böbreklerden parça alımı (biyopsi) yapılabilir.

Sonuçta yapılan fizik muayene, hastada görülen belirtiler, kan ve idrar testleri bir bütün olarak ele alınır ve hastalığın tanısı konmaya çalışılır.

SLE TEDAVİSİ

SLE tedavisi romatolog tarafından yapılır. Tedavi şekli hastanın yaşı, cinsiyeti ve hastalığın hangi organda nasıl bir belirti verdiğine bakılarak belirlenir. Tedavideki amaç hastalığın şiddetlenmesini önlemek ve hastalığın meydana getireceği etkileri ortadan kaldırmaktır.

Tedavide kullanılan ilaçlar kortikosteroidler, antimalaryaller, non-steroidal antiinflamtuar (NSAİİ) ve bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlar kullanılır. Kortikosteroidler, iltihabı baskılamak amacıyla hastaya verilir. Şişlik, ağrı, iltihap ve ateşi azaltmak için ise NSAİİ türü ilaçlar kullanılır. İshal, mide problemleri, gibi bazı yan etkileri vardır. Antimalaryaller ise sıtma tedavisinde kullanılır fakat SLE hastaları içinde faydalı olduğu belirlenmiştir. Eklem ağrılarında, akciğerlerde iltihap olduğu durumlarda, deri döküntülerini önlemede kullanılır. Yan etkisi pek yoktur fakat bazı mide problemlerine yol açabilmektedir.

Tedavinin başarılı olabilmesi için, planlı ve düzenli bir şekilde tedavi uygulanmalı ve doktor gerekli görmeden tedavi bırakılmamalıdır. İlaç kullanımı sonrası meydana gelen yan etkiler doktora bildirilmelidir. Mümkün olduğunca doktorla iletişim halinde olunması gereken bir hastalıktır. Tam tedavi şansı azdır. Bazen bulgular kendiliğinden geçebilir.

Related Posts

4 thoughts on “Sistemik Lupus Eritromatozus (SLE): Kimlerde görülür, nedenleri, belirtileri, tanısı ve tedavisi”

  1. Gamze dedi ki:

    Benim kızımda da aynı döküntü oldu. Allah’ın izniyle çörek otu tavsiye ederim.

  2. Şükrüye yıldız dedi ki:

    Merhaba oğlum 6 yaşında ve beş yıldır Diskoid Lupus (Sle) hastasi. 4 yıldır İzmir’de tedavi görüyor ve hiçbir tedaviye cevap vermiyor. Gittikçe döküntü çoğalıyor ve bu hastalığın tedavisi var mı yok mu onu bilmek istiyorum.

  3. ilknur engin dedi ki:

    Merhaba 2007 yılından beri SLE tedavisi görüyorum. Şu anda 26 yaşındayım ve evliyim. Çocuk sahibi olmayı düşünüyorum, fakat biraz tedirginim. Bir problem olur mu ya da çocuk da görülme riski nedir? Bilgilendirirseniz sevinirim. Tesekkürler.

    1. ayşe dedi ki:

      Merhaba. Ebelik öğrencisiyim bildiğim kadarını sizinle paylaşmak istedim. Düşük riskini %40-%80′ e kadar arttırıyor bu hastalık ve bebeklerde erken doğum riski de artıyor. Sle hastalığı olan kadınlarda gebe kalmadan en az 6 ay önce iyilik dönemi geçirmesi çok önemlidir. Sağlık kuruluşuna başvurmanızı tavsiye ederim bu konu için. Geçmiş olsun iyi günler.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir