Aritmi, kalp ritminin düzensizleşmesi, yani anormal kalp ritmidir. Genelde kalbinde herhangi bir anormallik olmayan çocuklarda ortaya çıkar. Kalp atışları hızlanır ve kişi kalp atışlarını rahatlıkla hisseder. Heyecanlanma ya da herhangi bir fiziksel aktivite sırasında oldukça belirgindir. Ayrıca kalp ritimleri düzensiz fakat yavaş olabilir. Kalbin atması sırasında tekleme hissedilir.
Aritmilerin, genetik yönden incelenmesi gerekir. Ailesinde aritmi olan kişilerde de aritmi görülme ihtimali fazladır. Genlerde meydana gelen hasarlar bu rahatsızlığın ortaya çıkmasında etkendir. Ayrıca bunun yanında ilaç ve sigara kullanımı, stres, kafein alımı aritmiye neden olabilir.
Öncelikle kalbin nasıl çalıştığını bilmekte fayda vardır. Kalp, üstte ve altta ikişer tane olmak üzere boşluklardan (odalardan) oluşur. Bunlar bitişik birer pompa gibidir. Üst odalar (kulakçıklar) daha kaslı yapıya sahiptir ve daha küçüktür. Kalp atışı gerçekleşirken önce üst odalar kasılır ve içindeki kanı gevşemiş olan alt odalara boşaltır. Daha sonra yarım saniyeden daha kısa bir sürede bu alt odalar (karıncıklar) kasılır ve bu sırada da üst odalar gevşer. Kasılan alt odadan kan üst odalara geçen kan dışarı boşaltılır. Bu olaylar tek bir kalp atışı sırasında gerçekleşir ve kan dolaşımının düzenli bir şekilde olabilmesi için bu sistemin ritmik olarak gerçekleşmesi gerekir.
Kalp hızı normalde dakikada 60-100 atım arasındadır. Özellikle gençlerde aritminin nedenleri arsında araştırılması gerekenlerden biri herhangi bir kalp anormalliğinin olup olmamasının araştırılmasıdır. Koroner arter hastalığı, kalbin kapaklarında meydana gelen bozukluklar, kalp yetmezliği yönünden hasta incelenir. Bunun dışında herhangi bir ilaç kullanımı, madde bağımlılığı, kafeinli veya enerji veren içecekler, stres aritminin diğer sebepleri arasındadır.
Normal kalp ritmi sağ üst odada bulunan sinüs düğümünün neden olduğu elektriksel uyarılarla oluşan ritimdir. Dakikadaki hızı 60-100 arasıdır.
En önemli belirtileri kalbin hızlı atması, halsizlik, çarpıntı, nefes darlığıdır. Aritmide görülen belirtilerin şiddeti hastalığın şiddetine göre değişir. Nabız yüksektir. Hasta kendini oldukça yorgun hisseder. Fakat bu yorgunluğun nedenini anlayamaz. Bunların dışında bu hastalığa özgün olmayan, baş dönmesi, göğüs ağrısı, baygınlık gibi bulgular görülebilir.
Alkol ve sigara kullanımı, stres ve kafeinli içecekler gibi aritminin nedenleri arasında yer alan faktörlere sahip olmak, hastalığın belirtilerini belirgin hale getirebilir.
Öncelikle bu hastalıktan şüpheleniyorsa kardiyoloji uzmanına başvurmak gerekir. Hastanın şikayetleri ve yapılacak fizik muayene sonrasında bazı tetkikler istenir. Elektrokardiyografi (EKG) bunların başında gelir. Bunun dışında 24 saat boyunca kalp ritmini ölçen holter cihazıyla gerekli inceleme yapılır. Daha uzun sürmesi istenen kalp ritim kayıtları için event recorder cihazı kullanılır. Ayrıca yapılacak kan testleri ile kandaki mineraller, tiroid hormonları, kan sayımları incelenir. Gerelirse hastanın efor durumu incelenir ve efor testleri yapılır.
Aritminin tedavisi değişkendir. Hastanın şikayetlerinin olmadığı ya da az olduğu bazı vakalarda tedaviye gerek olmayabilir. Fakat çarpıntı sırasında ciddi bulgular veren hastalarda tedavi mutlaka yapılmalıdır. Bunun için öncelikle ne tür bir aritmi olduğuna bakılır.
Hastaların birçoğunda ilaç tedavisi uygulanır. Fakat bu ilaçların yan tesirleri oldukça fazladır. Dozunun iyi ayarlanması gerekir. Bunun için düzenli aralıklarda EKG testleri yapılır. Kalbin doğal pili dediğimiz sinüs ritminde problem olduğu zaman hastaya kalp pili takılır. Kalpteki elektriksel iletide problem varsa bu yöntem uygulanır ve kabin düzenli çalışmasını sağlar.
Bunların dışında kardiyak defibrilatörler kullanılır. Alt odalardaki aritmilerde ani ölümleri önlemek için tercih edilir. Cihaz, göğüs bölgesine kasın içine konur. Cihazın elektrotları ise kalp içine yerleştirilir ve bu şekilde cihaz tarafından kalp ritmi kontrol altına alınır. Gerekirse elektrik şoku verir ve aritmiyi düzeltir. Bu cihazın bir özelliği de ciddi ve ölüme yol açabilecek aritmileri ayırt edebilmesidir.
Ayrıca radyo dalgaları dediğimiz yöntemle ilaç tedavisinin etkisiz kaldığı taşikardi tedavisinde kullanılır. Küçük çocuklarda kullanılması önerilmez. Bu yöntemde çarpıntının neden olduğu yer özel bir tüple yakılmaktadır. Böylece çarpıntı ve nabız yüksekliği ortadan kaldırılmaktadır. Bu işlemden sonra bir süre aspirin kullanılır ve pıhtı oluşumu engellenir. Hasta ömür boyu ilaç kullanmaktan kurtulmuş olur.
Merhaba. Akşam uyumaya çalıştığımda kalp atışım hızlanıyor. Hafiften ter ve beynim sürekli bir ses içinde çalışıyor. Bu durum sinirlerimi bozmakla birlikte uyuyamamaktayım. Nasıl bir tedavi görebilirim? Teşekkürler. İyi çalışmalar.
Selam arkadaşlar. Bende de yüksek hızda kalp atışı vardı. Anlam veremiyordum. O sıra askere gidecektim beni GATA’ya sevk ettiler. Wolff Parkinson White sendromu teşhisi ve Supraventrikuler taşikardi dedikleri teşhisi koydular. Çok sancılı bir süreçti. Sonrasında üniversite hastanesine başvurdum. Acil ameliyat olmam gerektiği söylendi. Eko’da kalp atışım 187 çıktı. Her sabah yorgun kalkıyordum. Ameliyat çok zor değil ama ayık olduğunuz için ürkütücü. Kasığınızdan kalbinize giden teli rahatça görebiliyor ve hissedebiliyorsunuz. Ameliyat bitti başarılı geçtiği söylendi. Bir sıkıntı yoktu ancak bir haftadır tekrar başladı aynı rahatsızlığım. İlk seferden daha fazla etkisi var şu an. Cuma günü tekrar doktordayım. Kesinlikle ve kesinlikle sigara kullanmayın. Kullanılan ortamdan uzak durun. Cuma günü kontrolden sonra tekrar yazacağım.
Bana sinus taşikardisi tanısı koyuldu. Bunun gelecekte herhangi kalp-damar hastalığı olma durumu olabilir mi?
Bende aritmi hastasiyim. Nefes tutmayla falan gecmiyor kardes bu isler.
Aritmilerin bir çoğunun zarasız olduğunu saptadıktan sonra tedavi yapmadan onlara derin nefes alarak tutmasını (1 dakika) ıkınmasını istiyoruz. Buna Valsalva manevrası diyoruz. Bu manevra sayesinde zararsız bir çok aritminin sonlandığına şahit olmaktayız.(bir sağlık paragrafından alıntıdır)