Hamilelikte beslenme konusu aslında toplumun genelini ilgilendiren annenin sağlığını ve doğacak çocuğun hem bebeklikte, hem çocuklukta hem de erişkin hayatındaki sağlığı üzerinde ömür boyu etki gösterebilecek çok önemli, dikkatle üzerinde durulması gereken bir konudur.
Hamilelikte beslenme programı bir bütündür. Normal gebelik süresi olan 40 hafta boyunca anne adayı beslenmesini doktorunun veya diyetisyeninin önerisiyle, eğer mümkün değilse de Sağlık Bakanlığının bu konudaki bilgilendirici kitapçıklarına göre yeniden düzenlemelidir. Burada üzerinde ısrarla vurgulamak istediğimiz mesaj gebeliğin planlı olmasıdır. Bu programa 40 hafta boyunca eksiksiz uyabilmek ancak planlı bir gebelikle gerçekleştirilebilir. Çünkü plansız bir gebelikte, gebeliğin varlığından şüphelenebilmek için beklenen adet tarihinin gecikmesi ve gebelik testlerinin yapılması için bu tarihin üzerinden en az bir hafta daha geçmesi gerekir. Bu şekilde tanı konulduğunda en az 3 hafta geçmiş olur. Bu süre ailenin ihmalkârlığına bağlı olarak daha da uzayabilir. Zigotun* ve daha sonra oluşan embriyonun** çok hızlı geliştiği bu süre zarfında annenin yediklerine dikkat etmemesi, sigara ve/veya alkol kullanması, bebeğe zararlı bir ilaç alması çocuğun hastalıklı veya sakat doğmasına hatta annenin düşük yapmasına neden olabilir.
HAMİLELİKTE KİLO ARTIŞI NASIL OLMALI?
Hamilelik süresince metabolizma hızı artar. Artan enerji açığının kapatılması ve anne karnındaki bebeğin fiziksel ve zihinsel sağlığı için mutlaka uygun günlük beslenmeye ek yapılması gerekir. Ancak bu halk arasında yaygın kabul görmüş, gebenin iki kişilik yemek yemesi gerektiği gibi yanlış bir inançla değil, uygun besin seçimi ve diyet listesinin zenginleştirilerek artan enerji ihtiyacına göre yapılmalıdır.
Hamilelikte normal olan kilo alımı, ilk 3 ay yaklaşık 2 kg, 3-6 ay arası 6 kg ve son 3 ay 4 kg olmak üzere toplam yaklaşık 12 kg kilo artışı şeklindedir. Bu değerler annenin gebe kalmadan önceki ağırlığına göre değişebilir. Gebelerde günlük enerji ihtiyacı yaklaşık 2400 kaloridir. Günlük protein ihtiyacı ise annenin ağırlığına göre kilogram başına 1,3 gramdır.
HANGİ BESİNLER, NE KADAR ve NASIL TÜKETİLMELİ?
Gebelikte öğünler kusma ve bulantılar sebebiyle miktar olarak az ve süre olarak sık olacak şekilde düzenlenmelidir. Öğünler sabah kahvaltısı, ara öğün, öğle yemeği, ara öğün, akşam yemeği ve yatmadan önce tüketilecek bir bardak süt veya yoğurttan oluşmalıdır. Ara öğünler ise bir porsiyon meyve ya da bir bardak süt şeklinde olabilir.
Gebelik süresince aldığınız, kan yoluyla bebeğinize geçen, onun temel gereksinimlerini karşılayan, büyüme ve gelişmesine katkı sağlayan besinler karbonhidratlar, proteinler, yağlar, vitaminler ve minerallerdir. Bu temel besin maddeleri taze sebze ve meyvelerde, tahıllarda, süt ve süt ürünlerinde, et, tavuk, balık, yumurta ve kuru baklagillerde bulunmaktadır.
Gebelikte yeterli ve dengeli tam bir beslenme programı uygulamak istiyorsak anne adayının 4-6 porsiyon sebze ve meyve, 2 porsiyon tahıl, 3 porsiyon süt ve süt ürünü, 3 porsiyon da protein grubundan olan et, yumurta ve kuru baklagillerden tüketmelidir. Yazımızın devamında bu porsiyonların nasıl belirleneceğini, porsiyonların nelerden oluşturulacağını ve bu gıdalarla birlikte bebek için gerekli olan hangi temel besin ihtiyaçlarının alınacağını bulabilirsiniz.
Bu besinlerden karbonhidratlar bebeğin enerji gereksinimi, proteinler bebeğin büyümesi ve gelişmesini, mineraller (özellikle kalsiyum) kemiklerin gelişimini sağlamakta, vitaminler ise vücudun büyümesi ve gelişmesi için proteinlere yardımcı olmaktadır. Şu noktada vurgulamak istediğimiz en önemli iki şey demir ve folik asit alımıdır. Demir tüketiminin eksik olması annede kansızlığa, bebekte ise gelişim bozukluğuna, erken doğuma hatta düşüğe bile neden olabilir. Folik asit eksikliği ise bebekte nöral tüp defekti*** oluşmasına yol açar. Bu önemli riskler nedeniyle hekimler gebe kadınlara demir ve folik asit hapları reçete etmektedirler.
NELERDEN UZAK DURULMALI?
Demir emilimini azalttığı için çay ve kahveden, çok yağlı, soslu, baharatlı yiyeceklerden, kızartmalardan, çikolatadan ve tabi ki en önemlisi alkol ve sigaradan uzak durulmalıdır.
Gebelik süresince yeterli ve dengeli beslenme programına uyulmazsa annenin ve bebeğin sağlığı olumsuz etkilenir. Erken doğum ve düşük doğum ağırlığı gibi istenmeyen sonuçlar ortaya çıkar. Bu nedenle her çift mümkünse planlı bir gebelik düşünmeli ve daha gebe kalmadan hamilelikte nasıl yeterli ve dengeli beslenileceğini öğrenmesi gerekir.
* Zigot: Sperm ve yumurtanın birleşmesiyle oluşan yapı
** Embriyo: Gebeliğin 3.haftasında oluşan ve 8.haftada fetüsün oluşmasına kadar devam eden zigotun hızlı bölünmeler sonucu oluşturduğu yapı
*** Nöral Tüp Defekti: Beyin ve omurilik dokularını içine alan nöral tüpün açık kalması sebebiyle oluşan çeşitli merkezi sinir sistemi anormalliklere verilen genel isim
© 2011'den beri Sağlık.net Tüm Hakları Saklıdır. İçeriğin izinsiz kopyalanması ve kullanımı durumunda yasal işlem yapılabilir.
Merhaba ben Sedat. Biyoloji dersliği öğrencisiyim. Size bir sorum olacak. Hamilelik sürecinde demir ve folik asit eksikliğinin anne karnındaki embriyoya etkileri nelerdir?