Daha önceleri severek ve kendi isteğimizle yaptığımız aktiviteleri çeşitli çevresel, hormonal ve genetik bozukluklardan dolayı yapmak istemediğimiz, zevk almadığımız çökkünlük haline depresyon denir.
Toplumda sık görülen bir rahatsızlıktır. Herkes hayatının bazı döneminde bu durumla karşılaşabilir. Bu durumda kişi kendini üzgün ve endişe içinde hisseder. Herşeyi olumsuz şekliyle düşünür, bütün olayları olumsuz tarafıyla görmeye başlar ve geçmişte yaptıklarından kendini sorumlu tutar. Kendisi düşünmek istemese de bu duruma hakim olamaz. Geleceği düşündüğünde umutsuz ve karamsardır. Kendini çaresiz hisseder ve hayatın anlamsız olduğunu düşünür. Bu bakış açısıyla kişinin sosyal ilişkileri bozulup, performansı düşebilir. Fakat her çökkünlük hali depresyon değildir. Depresyon diyebilmek için belirtilerin her gün ya da son iki haftadır devam etmesi gerekir.
Depresyonun belirtilerini şu şekilde sıralayabiliriz:
Yukarıdaki belirtilerin hepsinin bir kişide olması şart değildir, bir kısmının bulunması da depresyon için yeterli olabilir, fakat bu belirtilerin en az on beş gün boyunca var olması gerekir.
Çocuklarda bu belirtilerin yanında dikkat çekici bazı belirtiler de vardır. Çocuğun okul yaşamı başarısız geçmeye başlar. Çocuk aşırı sinirli olur ve arkadaşlarından uzaklaşmaya başlar. Sessiz ve yalnız kalmak ister, odasına kapanır. Madde kullanımına eğilim artar. Kendisine zarar verecek arkadaşlara takılmaya başlar. Ders çalışmak istemez.
Bu ruhsal belirtilerin yanında depresyonun fiziksel belirtileri de vardır. Sindirim sistemi hastalıkları, cinsel sorunlar, kas ve baş ağrıları, kalp rahatsızlıkları, yorgunluk v.b problemler de görülebilir.
Hayatın bazı dönemlerinde kişiyi etkileyen, olumsuz olaylar meydana gelmiştir. Çok sevdiği bir yakınının vefat etmesi, ayrılık, evlilikte sorun, iyi bir çocukluk geçirememe, işsizlik, maddi sıkıntı gibi bir çok neden olabilir. Fakat yinede bunlar depresyon geçirmek için yeterli neden olmayabilir. Çünkü bu sorunları yaşayan herkeste depresyon görülmemiştir. Demek ki bazı kişilerde depresyona karşı bir yatkınlık vardır. Yapılan araştırmalarda depresyon hastası kişilerin akrabalarının da depresyon geçirdiği saptanmıştır. Yani genetik özellik depresyon oluşumunda önemli bir rol oynamaktadır.
Bazı hastalıklar da depresyon riskini arttırmaktadır. Özellikle beyin ve kalp hastalıkları görülenlerde, (beyin ve kalp damar tıkanıklığı, beyin kanaması) böbrek yetmezliği olanlarda, tiroid bezi rahatsızlıkları olanlarda depresyon daha fazla görülmektedir.
Ayrıca bazı kişilik özellikleri depresyona daha yatkındır. Mükemmeliyetçi, aşırı duygusal, sıkıntılarını içine atan kişiler bu gruptadır. Bu kişiler çok gururludur. Başkalarını kırmak istemezler ve sinirlendiklerini belli etmezler.
Herkes aynı tip depresyon hastası olmaz. Depresyonun melankolik, tipik, atipik, mevsimsel tip gibi durumları vardır. Mevsimsel tipte depresyonun belirtileri mevsim tekrarladıkça görülür. Atipik depresyonda uyku ve iştah artması görülür. Tipik şeklinde ise atipiktekinin tersi olarak iştah ve uyku azalmıştır. Enerji azalması da vardır ve kişi yorgundur. Melankolik tip depresyonda sabah uyanıldığında çok yoğun bir çökkünlük hali ve isteksizlik, zevk almamak, aşırı yorgunluk gibi durumlar görülür.
Depresyon belirtileri sizde var ve depresyonda olduğunuzu düşünüyorsanız bu durumu çok büyütmemeniz gerekir. Herkesin hayatının bir döneminde (ki gerçekten de toplumda depresyon görülme sıklığı çok yüksektir) bu sorunla karşılaşabileceğini düşünün. Bu bir hastalıktır ve doktorunuzun tedavisiyle bundan kurtulacaksınız. Depresyon hastası olduğunuz için zayıf bir insan değilsiniz, sadece genetik olarak buna yatkın bir yapınız var. Bu durumda insanlardan soyutlanmış bir yaşam sürmeyin. Yürüyüşe çıkın, arkadaşlarınızla bir arada bulunun, kendinize bir uğraş bulun. Sizi üzen, kederlendiren durumlardan, aktivitelerden kaçının. Korku ve şiddet içeren filmleri izlemeyin. Sürekli gülümsemeye çalışın çünkü kısa bir zamanda göreceksiniz ki gülmek depresyon dahil bir çok sorununuzu çözmenize yardım edecektir.
Öncelikle; depresyonun hafif seyri sırasında, hastaya ilaç tedavisinden önce davranışlarını ve düşüncelerini değiştirecek psikoterapi yöntemi uygulanmaktadır. Fakat şiddetli hale geldiğinde pek işe yaramayabilir ve bu durumda ilaç tedavisi yapılır.
Psikolog ya da psikiyatriste başvurduğunuzda sizinle ilk görüşmesi tedavinin de seyrini belirleyecektir. İlaç tedavisinde genellikle antidepresan ilaçlar kullanılmaktadır. Bu ilaçlar vücudumuzdaki bazı hormonlar üzerinden etki göstermektedir. Bunun yanında psikoterapinin devam etmesi kişinin stres faktörlerini ve olumsuz düşüncelerini ortadan kaldırmasına yardım edecek ve iyileşme zamanını kısaltacaktır. Tedavinin ilerleyen dönemlerinde hislerinizin değiştiğini farkedecek ve bilimsel ölçümlerle bunu göreceksiniz. Uzmanlar depresyon tedavisi konusunda hemfikirdir. Bu yüzden vakit geçirmeden doktora başvurmanızda yarar var.
Merhaba. Ben Rümeysa. 19 yaşındayım. Çok içine kapanık birisiyim. Küçüklüğümden beri hep böyle. Büyüyünce değişirim sandım ama daha kötü oldum diyebilirim. Arkadaş çevrem sıfır, kimseyle konuşacak bir şey bulamıyorum. Annemle babamla bile. Yalnız kalmayı çok seviyorum. Aile içinde en ufak bir bağırışda bile duygulanıp ağlıyorum. Ölümü çok düşünüyorum, bazen intiharı etmeyi bile düşünüyorum ama Allah’tan korkuyorum. Yardımlarınızı bekliyorum arkadaşlar.
Merhaba bu belirtiler son bir aydır bende de var. Bunun nedeninin işsizlik ve aile baskısı olduğunu düşünüyorum. Ayrıca herkesin benim hakkımda yorumda bulunmaları da canımı sıkıyor. Çevremdeki herkesin hayatıma karışması ne yapamam gerektiğini söylemeleri ve sadece işleri düşünce benimle iletişime geçmeleri de cabası.
Merhaba, ben 17 yaşındayım. Çocukluğumdan beri ailem ve akrabalarım tarafından ilgi görmek için kendimce çabalarda bulundum. Zamanla içime kapandım, insanları kendimden uzaklaştırdım.
Geçen sene liseye başladığımda yeni arkadaşlar edindim, gitar kursuna yazıldım, bu sene de okçuluğa ve almanca kursu gibi bir takım aktivitelere katıldım. Ama şimdi yine arkadaşlarımla aramı açtım, okula ve kayıtlı olduğum aktivitelere devamsızlık yapmaya başladım. Devamlı uyku durumundayım. Geceleri de yatağa yattığımda devamlı kendimi ölümcül hastalığa yakalandığımla ilgi hayal kurmaktan geri alamıyorum. Devamlı kabuslar da görüyorum.
Bu arada bundan 3 sene filan öncesi aşırı öfke ve duygu patlamaları nedeniyle psikolojik tedavi gördüm. Yine psikoloğa gitmek istiyorum ama yargılanmaktan korkuyorum.
Çok huzurlu bir aile ortamında büyümedim, kardeşlik bağlarım güçlü değildi ve 4 sene önce annemin babama ihanet ettiği ortaya çıktı. O olaydan sonra bayağı değiştim. Ama şu an en kötü dönemlerimi yaşıyorum. Hiçbir şeyden tad alamıyorum. Hatta sevgilim bile eskisi gibi mutlu etmiyor. Allah korkum olmasa intihar etmiştim çoktan. Uyku düzenim berbat. 50 kez uyanıyorum gece. Ne olacak bilmiyorum aileme desem ciddiye almazlar.
Ben Sercan. 19 yaşındayım. Üniversiteye başladım. Lise döneminde derslerim çok iyiydi ezber yaparken çok iyiydi daha sonra üniversite sınavlarına hazırlanırken bildiklerimi unutmaya başladım. Sinirlendim psikolojim bozuldu içime kapandım. Ders çalışırken çalıştığımdan bir şey anlamamaya başladım. Şimdi ise bir şey anlamıyorum. Yaptıklarımdan hiç bir zevk almıyorum.
Acı çekiyorum. Öyle bir acı ki dinmiyor. 1.5 yıl önce ailemle tatile gittim. Kardeşimin düğünü olacaktı üstelik annemin düğünden bir ay önce 2.kez kanser olduğunu öğrendik. Dünyam başıma yıkıldı derken eşim işi nedeniyle gelemedi bizimle. Bütün hazırlıkları benim üstlenmem gerektiğini düşündüm annemin yerine. Geri döndüğümde eve ne anahtarım vardı ne de param kalmıştı. 2 yaşındaki kızımla gece 3’de kapıda kaldık. Meğer eşim varımızı yoğumuzu alıp kaçmış. Neyse artık bir şekilde açtık kapıyı iki gün boyunca öyle kaldık kızımla. Ailem de yoldalardı ben erken gelmiştim sonra aileme taşındım. Annem tedavi görmeye başlarken ben gün geçtikçe eriyordum üzüntümden. 2 ayda 10 kilo verdim ve rahatsızlanmaya başladım. Doktora gittim meğer 4.5 aylık hamileymişim. Bir kez daha yıkıldım. İstemedim önce sonra onu gösterdiler bana. Karnımda büyümüş. Benim haberim yok geçirdiğim sıkıntılar yüzünden. Elleri, parmakları her şeyi vardı. Ben nasıl öldürecektim ki onu karnımda? Doğurmaya karar verdi ama ne ev vardı artık ne geçim. Kızım doğdu. Mutluyduk biraz olsa da. Sonra yine bir şeyler ters gitmeye başladı. Kızım 2 aylık olmuştu ama boş bakıyordu. Bize bakmıyordu bir şeyler ters gidiyordu. Bebek diye geçiştirdim. Şimdi daha kötü. Gelişimi geride diğer çocuklara nazaran. Otizm şüphesi var. Allah’ım yardım et. O kadar acı çekiyorum ki anlatmak tarife az geliyor, yüreğim yanıyor. 2 senede çekmediğim acı kalmadı o kadar yıprattım ki kendimi. Hamileliğimde acaba kızıma ben mi zarar verdim üzüntümle diyerek yiyip bitiriyorum kendimi. Çok bunaldım. İki kızım var ikisi de çok küçük daha. Ben onlara canımı bile veririm ama şu an öyle bir durumdayım ki elim kolum bağlı. Hiçbir şey yapamıyorum. Allah’ım yüzüme çocuklarımı bana bağışla ne olur.
Merhaba. 28 yaşındayım. Hakkari’de çalışıyorum. Aslen Denizli’liyim. Geçen izinden döndükten sonra değişmeye başladım günün her anında bunalıyorum. İçimden hiçbir şey yapmak gelmiyor. Yaşamak çok ağır geliyor. 10 yaşındaki halime gitsem intihar ederdim diyorum. İnançlarım gereği intiharı düşünmüyorum fakat içinden de çıkamıyorum. İdrak kabiliyetim hat safhada fakat uygulama sıfır. Epeyce büyük boşluk ve karanlıktayım ne yapacağımı bilmiyorum.
Merhaba. Ben 14 yaşındayım ve her gece yatakta ağlıyorum. Sevindiğim de üzüldüğümde de her zaman ağlıyorum. Çok aşırı duygusal bir yapıya sahibim. Eve gelince bütün sıkıntımı toplayıp ağlıyorum. Sizce bu bir insana göre normal mi? Ne olur yardımcı olun.
Merhaba. Yaşına göre duygusal olmak gayet normaldir. Lakin sen de hemencik kendini salıverme. Unutma bu yaşlarda karakterin oturuyor, olgunlaşıyor. Evet ağlamak normal bir insana göredir. Sizinki de yaşınıza göre öyle fakat bunu alışkanlık edinmemek gerek. Konuşmalarınızdan anladığıma göre siz içine kapanık bir insansınız. Yatağınızda kendi kendinize ağlamak bu durumu göstermeye yeterli olduğu kanaatindeyim. Size önerim biraz sosyalleşmeniz ve gerçek arkadaşlar edinmenizdir. Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Ben 14 yaşındayım ve çok mutsuzum. Nedenini kendimde değil başkalarında arıyorum. Ailemde kimse beni anlamıyor ve çok çabuk sinirleniyorum. Artık o kadar sinirliyim ki dişlerimi kırıcam. Zaten yaptığım her şeyin yanlış olduğunu hissettiriyor ailem. Hep yalnız kalıp düşünmek istiyorum ama evde yalnız kalmaktan korkuyorum. Bazen kendimi öldürmek istiyorum ama sonra vazgeçiyorum. Çok derin düşüncelere dalıyorum. Sizce bu yaşamın verdiği bir şey mi?
Bununla yaşamak zorundayız. Yirmiyedi yaşındayım ve sana ergenlik çağındasın büyüyünce geçer diyemeceğim. Maalesef hayat bu ve her evresinde dişlerini sıkacaksın. İş hayatında evlilik hayatında vs.re. Sana tavsiyem güçlü olmaya çalış. Yetiştir kendini. Ayrıca inancımız gereği emanete ecelimizle ölene dek sahip çıkacağız.
Kendinize zarar vermeyi düşünmeyin. Benim de çevremle, ailemle çok sorunum var. 14 yaşındayım ve sigara kullanıyorum. Birçok hatam oldu. Jilet atmak gibi. Bunun ne olduğunu bilmiyorum ama acıyı kendimden çıkarttıkça rahatliyorum ve bir süre sonra yine kendime zarar vermek istiyorum. Bağımlılık gibi bir şey. Ailem tarafından hiç ciddiye alınmadım. Bu umursamazlıklarını gördükçe üzüldüm. Annem halimi gördü hep ama yine şakaya vurdu. Liseye geçtim ve yaşadığım yerde okumuyacağım. Buna biraz da olsa seviniyorum. Geleceğim hakkında umutsuzum. İstediğim yeri okuyacağım ama ne olacağım ya da neler yapacağım hakkında bir fikrim yok. 2 abim var küçük olanla daha yakınız ama öyle arkadaş olarak değil de düşman gibi. Aynı evde onunla yalnız kalmayı istemiyorum. Kendi uğraşıyor her hareketi sinir ediyor. Hani 1 olur 2 olur üçüncüde yeter dersiniz ya öyle işte . O bana etmediği küfürü, hakareti bırakmaz ama ben ona bir şey dediğimde canımı yakar. Tokat atar ama bekliyorum. Kurtulmayı bekliyorum. Korktuğum tek şey bu sorunlardan, sıkıntılardan sıkılıp da kendime büyük derecede zarar vermek.
Allah sabır versin.
Merhaba arkadaşlar. Benim de yaklaşık 1 yıldır bu rahatsızlığım var. Erkek arkadaşımla ayrılmak zorunda kaldığımdan beri böyleyim, geçmiyor. Doktora gidemiyorum çünkü ailem yanlış anlar diye düşünüyorum. Üniversiteye başladığımda geçer sanmıştım. Geçti biraz ama son iki aydır rahatsızlığım devam ediyor. Sabahları uyanmak istemiyorum. Uyandırıldığımda ailemle tartışıyorum. Şu an bile babamla konuşmuyorum. Çok mutsuzum. Yalnız hissediyorum kendimi. Sürekli kafam başka şeylerle meşgul. Ailem yardımcı olmuyor bana. Fırsat buldukça evden uzaklaşıyorum. Çünkü asıl sorunun ev olduğunu düşünüyorum. Sürekli kavga gürültü var. Ölmek istemiyorum, çünkü bunun geçeceğine inanıyorum. Lütfen bana yardım edin.
Çok yalnızım. Sanki herkes bana yüz çevirmiş gibi. Ne yapacağım ben. Bu şehirde kalmak istemiyorum. Ailem sıkıntı çıkarıyor. Kimseyi duymak, dinlemek istemiyorum. Sürekli ağlamak istiyorum. Kendimi işe yaramaz, herkese rezil olmuş hissediyorum.
Ben de böyleyim arkadaşlar. Bol bol dua edin derim size. Allah(C.C) bizimle dua edin.
Selamun aleyküm. Kardeşlerim Rabbim hepimize şifa versin. Bende de aynı rahatsızlık var ama ne intiharı düşünmek ne de mutsuz olmak gibi şeyler düşünüyorum. Ben bu hastalığın maneviyattan uzak kaldığımız için oluştuğunu düşünüyorum. Gerçekten inanıyorum ki her kışın ardından baharı getiren Allah(C.C) bizim de baharımızı getirecek inşallah. Size tavsiyem namaz ve kuran. Gerçekten ruhun da kalbin de şifası. Size intihar vesvesi veren şeytandır. Siz Allah’a tevekkül edin derdi veren Allah dermanı da verir. Rabbim hepinize şifa versin. Biz müslümanız elhamdulillah. Bize ümitsizlik yakışmaz. Lütfen sabırlı olun ve bol bol Rahmanı zikredin. Kalbimiz ve ruhumuz bizden bunu istiyor vesselam.
Bende hep ölme isteği var hem de her gün. Yaşamanın bir anlamı olmadığını düşünüyorum. Kuzenim öldü ailesi üzülüyor tabii ki ama yaşamaya devam ediyorlar. Ben de ölünce geride kalanlar yaşamaya devam edecek diye düşünüyorum. Bazen plan yapıyorum sosyal fobim var ve daha 17 yaşındayım. Ne yapacağımı bilmiyorum. Anneme söyledim fakat bana hiç yardımcı olmuyor. Okulu bu yüzden sevmiyorum. Derslerim kötüye gidiyor sınıfta hiç arkadaşım yok. Ben yakınlık göstermeyince olmuyor onlar da bana gelmiyor. Benim hakkımda ne düşünüyorlar diye düşünüyorum sonra bazen yüzüme vuruyorlar ve ben çok alınıyorum. Daha çok içime kapanıyorum. Aslında ben çok eğlenceli birisiyim ama bunu kimse bilmiyor çünkü gösteremiyorum. Bazen alkole bile başlamayı düşündüm. Sigaraya başladım hatta. Ne yapmam lazım? Dua ediyorum her zaman ama çaba da gerekiyor. Aile içi sorunlar da var. Okulda kendimi ezik gibi hissediyorum.
Ben depresyonu ancak güçlü kişilerin yaşayabileceğini düşünüyorum. Eğer umursamaz olsaydınız hiçbir şeyi kafaya takmaz rahat olurdunuz. Demek ki kendiniz ve çevrenize karşı tepki verebilen canlı bir varlıksınız yaşayan ölü değilsiniz. Sınıftaki arkadaşlarınız sizinle ilgilenmiyorsa bence siz, sizden daha çok yardıma ihtiyacı olanını bulup onunla ilgilenebilirsiniz. Aslında yardım edilecek o kadar insan var ki etrafınız da dikkat ederseniz herkes için yapabileceğiniz bir şeyler olduğunu fark edebilirsiniz. Aileniz sizi anlamıyor gibi görünebilir çünkü bu halleri yaşamak bu yaşta normaldir. Böyle büyür ve hayatı anlar insan. Bu yarış sizin ve aileniz bu kulvarda sizin elinizden tutamaz. Sizin için derinden endişelendiklerinden ve dua ettiklerinden emin olabilirsiniz. Sigarayı ve size zarar verecek her ne varsa onlardan uzak durmak da bu yarışın bir şartı. Eğer kaybederseniz o zaman hem kendinizi kendinizden mahrum eder, toplumu sağlıksız ve belki zararlı bir insana maruz bırakabilirsiniz. Bu savaşı herkes veriyor. İnanın her güleni dertsiz sanmayın sorsanız herkesin çıkmazları olduğunu görebilirsiniz. Önemli olan mücadele edip, biraz da kendimizi en iyi olmaya zorlamakla bu günlerin geçmesini beklemek. Sağlığınız için iyi haller diliyorum. Nasıl bir cevher taşıdığınızı bilemezsiniz. Öyleyse kendinizi en iyi şekilde geliştirmeye bakın.
Damla sana sesleniyorum beni iyi dinle tatlım. Bu geçici bir süre bunu unutma ve bunu atlatacaksın. Annene sorunumu söyledim ama ilgilenmedi diyorsun. Al onu yalnızken ve çok ciddi bir şekilde ona sorununu anlat. Her gün intiharı düşündüğünü de söyle ona ve tatlım sen ezik değilsin. Senin nasıl korkuların varsa onların yani arkadaşlarının da var. Profesör, doktor, avukat fark etmez herkesin korkuları var. Bir tek sen geçirmiyorsun bu sıkıntıyı unutma. Ben de bu yoldan geçtim ve iyiyim şu an Allah’ıma şükür sende iyi olacaksın bunu biliyorum. Kendinden vazgeçme kendini sev ve değer ver. Mutlaka ama mutlaka psİkolağa git. Her şey çok iyi olacak inan bana. Allah’a emanet ol canım.
Bu dediklerinin bir kısmı bende de var. Bu sorunları hala çekiyor musun?
Derdi veren Allah dermanını da vermiştir.
Merhaba arkadaşlar. Ben de sizin yaşadığınız sıkıntıların çoğunu yaşıyorum 3 yıldır. 20 yaşındayım. Psikologlara gittim hap kullandım. Çözüm olarak namaz kılmanızı öneririm. Ben namaza başladım ve çok şükür sıkıntılarım azaldı.
Nedenlerinin hepsi bende var daha 16 yaşındayım ve intihar etmeyi düşünüyorum hatta planlar yapıyorum.
Aynı şikayetler bende de var. Baş dönmesi, kas ağrıları, hazımsızlık, mide bulantısı, nefes daralması, hepsi kontrol edildi. Hiçbir şey çıkmadı. 1 yıl önce kanser geçirdim. Acaba bir şey mi var korkusu beni daha da mahfediyor.
Yaklaşık 2 aydır böyleyim okula gitmede isteksizlik oluyor. Çok uyuyorum ya da bazen az uyuyorum. Durduk yere en ufak şeylere ağlıyorum. Kendimi güçsüz hissediyorum sınavlara çalışamıyorum. Eskiden çok espirili enerjik bir kızken şimdi ise halsiz boş boş bakıyorum. Yanlız kalıp hıçkıra hıçkıra ağlamak istiyorum. Kendimi çok çaresiz hissediyorum. Lütfen yardım edin.
Selamun Aleykum. Ben depresyonda olduğumu düşünüyorum. Çok fazla uyuyorum yatağa girdiğimde ise uyku tutmuyor. Yatakta ağlıyorum içimde bir sıkıntı var ve ne yapacağımı bilemiyorum. Sanırım Allah’a bol bol dua etmekten başka çaremiz yok. Allah’ım bütün hastalarımızı bu durumdan kurtar inşallah.
Bende yorgunluk halsizlik, ağri, bulanti gibi şeyler oluyor. Hastaneye gittim ancak doktorlar bilemedi. Sizce nedir?
Ben depresyondayım ama ne yapayım bilmiyorum. Lüzumsuz sinir, aşırı uykusuzluk ve hep yorgunluk. Of Allah’ım yardım et.
Son bir aydan beri ne bir şey yiyebiliyorum ne de canım yemek istiyor. Kendimi çok yalnız hissediyorum. İnsanların yanlışlarımı görüp alay edecek düşüncesine kapılıyorum. Yalnız kalmak ve uzaklaşmak istiyorum toplumdan. Bazen en ufak konulara takılıp sinirleniyorum ya da ağlıyorum. İşime adapte olamıyorum. İstiyorum işimi yapmayı fakat kollarım ayaklarım benim değiller sanki elim kolum işe gitmiyor. Nedir benim sorunum bu durumdan çok korkuyorum. Nasıl yeniden düzelebilirim. Lütfen yardımcı olun.
2 yıldır bedenen olsam bile kafam çok dağınık. Çoğu şey umrumda olmuyor mesela. Beynim sürekli bende değil. Bu beni çok endişelendiriyor. Daha önce hiç psikolog yardımı almadım ama bugünlerde almayı düşünüyorum. Beynimin içi boş hisseyorum.
Ben de 20 yaşındayım. Hayata hep olumsuz bakıyorum herşeye çabuk sinirleniyorum. Kendime bazen çok kızıyorum bu kadar mı zayıfım diye.
Benim hayatım lay lay lom geçti ta ki YGS sınavına kadar. Aslında çok da iyi çalışıyordum ama sınavdan 1 hafta önce lavabonun yasak olduğunu öğrendim ve aniden takıntı oldu. 15-20 dakikada bir tuvalete çıkıyordum. Hayatımın bir parçası oldu bu. Düşününce aklıma geliyor. Mutsuzum ve eski günlerimi geri istiyorum artık.
Ben depresyonda olduğumu düşünüyorum. Bazen ölmek istiyorum ama ardımda kalanları düşünüyorum. Geçmişim aklıma geliyor üzülüyorum. İçim sıkılıyor bunalıyorum sanki öylece yığılıp kalacakmış gibi oluyorum. Gerçekten depresyonda mıyım?
Uzun zamandır yalnız olduğumu düşünüyorum ve arkadaşlarıma bu durumu anlatmaktan çekiniyorum ama anlatırsam da rahatlıyacağımı düşünüyorum. Kimse tarafından umursanmıyorum. Hiç değer görmeyen birisiyim. Arkadaşlarım tarafından da işsiz birisi olarak görülüyorum. Ne yapmalıyım? Cidden önemsenmediğim için yok olmak istiyorum. Başka bir yere taşınma isteği geliyor.
3 yıldır bambaşka biriyim sanki. Hiçbir şeyden zevk almıyorum. İnsanlara güvenmiyorum. Konuştuğum her insanın sözlerinde yalan arıyorum ve hiç kimsenin benden hoşlanmadığını düşünüyorum. Alakasız davranışlarda bulunduğumu düşünüyorum. Sevdiklerimi kırıyorum, sürekli kötü şeyler düşünüyorum. 22 yaşımdayım. Zamanın çabuk akıp gitmesinden, yaşlanmaktan korkuyorum. Boş boş yaşadığımı düşünüyorum. Zaman geçdikçe annem babam yaşlanıyor diye her gün ağlıyorum. Çok olumsuz şeyler düşünüyorum. Hiç arkadaşım yok, sevgilim yok. İnsanlarla konuşmaktan korkuyorum. İntihar etmeye cesaretim yok. Ailemi incitir diye hiç düşünmedim. Yok olmayı çok istiyorum. Keşke biri sadece beni dinleyerek iyilikte bulunsa.
Merhaba. Hayatta karamsar olmaya hiçbir sebep yok başımıza ne gelirse gelsin. Neden düşeriz diye sordun mu kendine çünkü ayağa kalkmak için her zaman bir umudumuz olmalı. Hayata sarıl.
Merhaba ben Çiğdem. Bir ayı geçkin bir süre önce bir rahatsızlık geçirdim. Öncelikle şunu söylemeliyim ki çok mutlu bir evliliğim var. Amerika’da yaşıyorum. Pek de stresli bir insan olduğum söylenemez. Bir akşam oturduk. Film izliyoruz eşimle, aniden bayılma hissi geldi. Bir anda elim ayağım uyuşmaya başladı. Nefes alamadım ve kalbim çok hızlı atmaya başladı. Hemen ardından titremeye başladım sanki sıtma hissi gibiydi. Çok üşüdüm ve ağzım kuruyordu. Eşim hemen 911’i aradı ama her şey normal dediler. Biz de doktora gitmedik. O günden beri düzelemiyorum ve durduk yerde ağlama hissi geliyor. Hep kötü düşünüyorum, garip şeyler hayal ediyorum. Arada bir benzer ataklar oluyor ama nefes darlığı sürekli çekiyorum ve çarpıntı oluyor. Çok yorgun hissediyorum kendimi. Biraz hareket etsem yoruluyorum. Baş dönmeleri ve baş ağrılarım var. Benim neyim var?
Merhaba ben de aynı şeyleri yaşadım ve acile gittim. Birşeyin yok dediler psikiyatriye yönlendirdiler. Panik atak varmış bende. Sizinki de o olabilir bence. Ama tabi ki yine de doktorlara danışmalısınız.
Bence moralinizi bozmayın her insanin basina gelebilecek şeyler.
Aynı belirtiler bende de var. Sonuç neymiş öğrenebildiniz mi?
Üç aydır eşim terk etti ve boşanacağını duydum. Bir hafta önce ben ilaca başlamıştım; lakin yetmedi. Tamamen robotlaştım; hayata karşı bağlılığın yok, tat almıyorum. Kendime bakmıyorum; evde iş güç yapamıyorum ve dışarı dahi çıkmıyorum. Robot gibiyim; dakikalar geçmiyor. Ne olur yardım edin, yoksa yaşayamayacam…
Depresyondan cikmak icin en iyi yöntem sanırım bir şeylerle uğraşmak. Hayır işlerine kendimizi vermek başkalarına yardım etmek bizi değerli kılacak ve kaybettiğimiz özsaygıyı yeniden böylelikle kazanabiliriz. Asla boş durmamalı bu yüzden. Boşluğu dolduran vesvelerin hayatımızı çalmak için beklemekte olduklarını unutmayın. Sağlıklı beslenmek, sportif faaliyetler, dışarıda yürümek, arkadaşlarla biraraya gelmek, erken kalkmaya çalışmak gibi kendimizi hayatın içine atmak için var gücümüzle çalışırsak hayat da bizim ellerimizden mutlaka tutacaktır. Biraz sabır ve azimle inşallah. Her insanın bu dünyada bir görevi var. Hiç birşey boş yere yaratılmazken insan asla! Allah hiç bir insandan vazgeçmez ve bir kula; “Kalk ayağa ve güzellikler yapmak için diren der.” O halde siz de ayağa kalkın siz de ayağa kalkın ve hayatın içine atılın arkanızda güzellikler bıraktığınız bir dünyayı yaratmak için kolları sıvayın. Rabbim yar ve yardımcınız olsun.
Merhaba ben Umran. 17 yaşındayım. Depresyondayım ve bu karmaşada nasıl çıkacağımı bilmiyorum. Doktora gittim bana anti depresan veremeyeceğini söyledi yasimdan dolayi ve beni psikoloğa yolladi. Her hafta gidiyorum ama hersey sanki daha da kötüye gidiyormuş gibi. Geleceğimi düşünmekten kendimi yiyip bitiriyorum. Depresyonumu nasil geçirebilirim anti depresansız. O hapı almak için kaç yaşında olmalıyım? Teşekkür ederim.
Selam. Umran neden başka doktorlara gitmiyorsun. Psikoloğunuzu değiştirebilirsiniz. İşe yaramıyorsa buna mecbursunuz. Doğru psikologu bulmak genelde zordur ve bu normal bir şeydir. Hep olmazsa başkasını deneyin. Aynı korkuyu ben de yaşadım. Zor bir durum. İlaç kullanmak normal birşeydir. Başınız ağrıyorsa ağrı kesici alıyorsunuz değil mi? Bu da aynısı. İlk etapta kötü düşüncelere vs.re inanmayın desteklemeyin. Bir torbayı bile haddinden fazla doldurursanız patlar ama Allah her şeye bir çare vermiştir. Bu önce ilaçla sonra psikologla çözülür. Merak etmeyin.
Sonuç olarak depresyonda birine yardım etmek için onun mutlu olduğu zamanlarda yaptığı şeyleri yapmasını sağlamalıyız.