Böbreküstü bezleri adından da anlaşılacağı gibi böbreklerin üstünde, yaklaşık 5 gr ağırlığındaki bezlerdir. Bu bezler hormon sentezlerler. Küçük miktarlarda üretilen bu hormonlar vücut için çok büyük öneme sahiptir. Bu hormonlar sayesinde yaşamın sürdürülmesi sağlanır.
Böbreküstü bezleri dış ve iç olmak üzere iki kısımdan oluşur. Dış kısma korteks, iç kısma medulla denir. Korteks kısmında şeker dengesinde rol oynayan glukokortikoid hormonlar, cinsel işlev için gerekli olan östrojen ve androjen, vücudun su ve tuz dengesini sağlayan mineralokortikoid hormonlar sentezlenmektedir. Ayrıca böbreküstü bezi hormonları vücudun korku, heyecan, tehlike gibi durumlarda vücut dengesini ve hayati organların korunmasını sağlar.
Bu hormonların azalmasıyla ortaya çıkan hastalığa addison denir. İlk defa Dr. Thomas Addison tarafından tanımlanan bu hastalık sinsi seyreden ve vücut dengesini bozan bir hastalıktır. Kansızlık, halsizlik, kalp sorunları, kan basıncı düşmesi gibi birçok problem ortaya çıkar.
Kadınlar ve erkeklerde eşit oranda görülmekle birlikte toplumun genelinde her yüz bin kişiden 8’inde ortaya çıkar. Addison hastalığının görüldüğü kişiler genellikle erken menopoz geçirenler, kansızlığı (pernisiyoz anemi) olan kişiler, tip 1 şeker hastalığı olanlardır.
Ayrıca tiroid ve paratiroid bezleri yetersiz çalışan kişiler, tiroid iltihaplanması olanlar, Grave’s ve vitiligo hastaları riskli kişilerdir. Bu kişilerde addison hastalığının görülme sıklığı sağlıklı bireylere göre daha fazladır.
Addison hastalığının en belirgin bulgularından birisi Dr. Thomas Addison’un da belirttiği gibi melanodermidir. Yani deri rengi koyulaşmış, kahverengi ve hatta siyah bir renk almıştır. Bunun sebebi bu hastalarda derinin koyulaşmasına neden olan melanois uyarıcı hormonun fazla miktarda salgılanmasıdır. Cildin koyulaştığı yerler sıklıkla eller, yüz ve kollardır. Daha sonra gövdeye doğru yayılır.
Bu hastalarda bu belirtiden önce sürekli ve aşırı bir yorgunluk vardır. Addison hastalarında ilk ortaya çıkan belirtidir. Böbreküstü bezinden salgılanan aldosteron hormonunun yetersiz olması sonucu meydana gelir. Bu hormon su ve sodyumun miktarının düzenlenmesini sağlar. Kişi, oldukça halsizdir. Hastalık ilerledikçe yataktan kalkacak dermanı olmaz.
Kan basıncı düşmüştür. Yani bu kişilerin tansiyonu düşüktür. Hastalarda kilo kaybı görülür. Böbrek üstü bezinden salgılanan östrojen ve androjenlerin yetersizliği sonucu erkeklerde libido azlığı, kadınlarda adet düzensizliği belirir.
Öncelikle hastanın öyküsü alınır ve şikayetleri dinlenir. Daha sonra bazı laboratuar tetkikleri, filmler ve testler istenir. Böbrek üstü bezleri direkt ya da bilgisayarlı görüntüleme ile incelenir. Eğer addison hastalığı varsa böbreküstü bezleri büyümüş ya da küçülmüştür. Ayrıca odaklar halinde kireçlenmeler göze çarpar. Göğüs bölgesinin görüntülenmesiyle kalp hakkında bilgi alınır.
Yapılan tetkikler sonucu serum sodyum miktarı hormon yetersizliğine bağlı olarak azalmıştır. Potasyum değeri ise yükselmiştir. Adrenokortikotropik hormon (ACTH) ve renin miktarları artmıştır fakat kortizol seviyesi düşmüştür. Vücut savunmasında görev alan nötrofiller biraz azalmış olabilir.
Addison hastalığında kullanılan yöntemlerden bir diğeri ise cosyntropin adlı maddenin damardan şırınga edilmesi sonrası kortizol miktarı ölçülür. Fakat bu madde şırınga edilmeden önce de kortizol miktarı ölçülür ve karşılaştırılır. Addison hastalarında kortizol miktarı düşmüştür veya bazen normal olabilir.
Bu hastalarda adrenalin krizleri ortaya çıkar. Oldukça tehlikelidir. Bu dönemde hastanın ilaç alması gerekir. Bu ilaçların dozu doktor tarafından belirlenir. Acil durumlarda addison hastaları kendilerine hidrokortizon takviyesi yapmalıdır. Doktor, bu durumu hastaya ayrıntılı bir şekilde anlatır ve nasıl yapması gerekeceğini söyler. Acil durum kartları taşıması gereken hastaların bir bölümü addison hastalarıdır. Bu kartlarda kullanılacak ilaç ve ilacın dozu belirtilmiştir. Bu sayede çevredeki insanların yardım etmesi kolaylaştırılır.
Bu hastalarda ilacın düzenli kullanılması, önerilen dozun dışına çıkılmaması çok önemlidir. Bu ilaçlar herhangi bir yan etkiye nden oluyor veya hastada daha önceden görülmeyen bazı problemler ortaya çıkıyorsa mutlaka doktora başvurulmalıdır. Bu doktorun daha önce hastaya addison tedavisi uygulayan kişi olmasında fayda vardır.
Bende de bu hastalık var maalesef. Teşhis koyulmassa öldürür ama Allah’a şükür çareleri var.
Benim annem bu hastalıktan vefat etti. Teşhis konmadı çok tehlikeli bir hastalık. Allah korusun.
Öncelikle başınız sağ olsun. Çok üzüldüm. Annenizin şikayetlerini biraz benimle paylaşabilir misiniz? Bende bu hastalıktan muzdaribim. Kendimi çok yorgun hissediyorum ve şekerim genelde düşük. Anneniz de böyle miydi? Bilgi verirseniz sevinirim.