Atardamarlar sağlıklı kişilerde esnek bir yapıya sahiptir. Vücudun denge durumuna göre genişler ya da daralır. Böylece damardan geçen kan miktarını ayarlar. Çeşitli nedenlerden dolayı atardamarların duvarı bağ dokusu ile kaplanırsa, damar, esnekliğini kaybeder. Damar duvarının esnekliğini kaybedip sertleşmesine damar sertliği (ateroskleroz) denir. Damar sertliği oluştuktan sonra damar duvarından damarın iç kısmına doğru ateromatöz plaklar oluşur. Bu plaklar, damarın tıkanmasına ve damarın yapısının zayıflayarak çeşitli komplikasyonların oluşmasına yol açar.
Damar sertliği, diğer bütün hastalıklardan daha fazla hasara ve ölüme neden olur. Kalp krizinin, beyin kanamasının, koroner arter hastalığının en önemli nedeni olduğundan ölüm riski çok fazladır. Örneğin, kalp krizi, Amerika Birleşik Devletlerindeki tüm ölümlerin yaklaşık %25’inden sorumludur. Batılı ülkelerde bu hastalık daha sık görülmektedir. İskemik kalp hastalığına bağlı ölümler Amerika’da Japonya’dan 6 kat daha fazladır. Bu durum beslenmenin önemini ortaya koymaktadır.
Kişiler ve toplumlar arasında hastalığın yaygınlığı ve ağırlığı yapısal ve bu yüzden değiştirilemeyen, bir kısmı da kontrol edilebilen nedenlere bağlıdır. Cinsiyet, yaş ve kalıtsal özellikler, yapısal faktörleri kapsamaktadır.
Yaş, damar sertliğinde önemli bir faktördür. İskemik kalp hastalığına bağlı ölümler ileri yaşlarda, her 10 yılda belirgin olmak üzere artmaktadır. Damar sertliği sonucu meydana gelen organ hasarları orta yaşlardan sonra ortaya çıkmaktadır. Kalp krizi görülme sıklığı, 40-60 yaş arasında 5 kat artar. Diğer faktörlerin eşit olması halinde, erkekler damar sertliğine daha fazla eğilimlidirler. Bu durum hormonların oynadığı rolü göstermektedir. Menopoz öncesi kadınlarda damar sertliği ve komplikasyonları nadir olarak görülür. Kadınlık hormonu olan östrojenin menopoz sonrası azalması damar sertliği riskini arttırır. Bu dönemde kadınlara hormon tedavisi uygulanabilir.
Birçok gen bu hastalığın ortaya çıkmasında etkili olmaktadır. Ailede hipertansiyon ya da diabet olması, yüksek kan kolesterol seviyeleri damar sertliğinin ortaya çıkmasına neden olur. Diabet, hipertansiyon, sigara içimi ve kan yağ seviyesi yüksekliği kontrol edilebilen 4 ana risk faktörleridir.
Yapılan çalışmalarla, kolesterol ile damar sertliği arasında doğrudan ilişki saptanmıştır. İyi kolesterolün (HDL) düşük olması, kötü kolesterolün (LDL) yüksek olması damar sertliğine ve buna bağlı birçok rahatsızlığa neden olmaktadır. Yumurta sarısı şeklinde hayvansal yağlar ve tereyağı kolesterolün artmasına neden olurken, doymamış yağlar kolesterolü düşürür. Balık yağı gibi omega-3’ten zengin yağlar ise yararlıdır.
Tansiyonun yüksek olması damar sertliği için her yaşta önemli bir risk faktörüdür. Tansiyonun 16.5/9.5’un üzerinde olması riski 5 kat arttırmaktadır. Hipertansiyonun tedavi edilmesi, felç ve iskemik kalp hastalığı riskini azaltmaktadır.
Sigara, özellikle erkeklerde çok iyi bilinen bir risk faktörüdür. Son zamanlarda damar sertliğinin kadınlarda sıklığının artışından büyük ölçüde sorumlu olduğu düşünülmektedir. Yıllarca günde bir paket sigara içen kişide iskemik kalp hastalığı riski %200 artmaktadır. Sigaranın bırakılmasıyla zamanla risk azalır.
Şeker hastalığı, kolesterolün yükselmesine neden olur ve damar sertliğine yatkınlığı arttırır. Şeker hastalarında kalp krizi riski 2 kat fazladır. Aynı zamanda bacaklarda gangren oluşumu ve felç riski çok fazla artış göstermektedir.
Bunların dışında egzersiz yapılmaması, stresli yaşam sürme, kontrolsüz kilo alma, obezite ve alkol tüketimi damar sertliğine neden olmaktadır.
Damar sertliğinin belirtileri bu hastalığa spesifik belirtiler değildir. Zaten belirtiler, ancak damar hasarları belirginleştiğinde meydana gelir. Damar sertliği kalpte ortaya çıkarsa kalp kası zayıflar ve yeterince kasılamaz. Çünkü kalbe gelen oksijen azalmıştır. Göğüs ağrısı birçok hastada görülebilir. Özellikle egzersiz yaparken bu ağrı sıkıştırıcı ve yanma şeklinde ortaya çıkar. Hastalar göğüslerinde bir baskı hisseder. Bu ağrı kola, çeneye yayılabilir ve birkaç dakika dinlendikten sonra geçer. Bunların dışında kalpte ritim bozuklukları oluşabilir. En son ise hasta kalp krizi geçirir.
Eğer beyinde tutulum olursa bilinç kaybı, kaslarda güçsüzlük, görme problemleri, konuşma bozuklukları ortaya çıkabilir. Bacaklarda damar sertliği oluşması sonucu kramp tarzında ağrı, ısı kaybı ve son olarak gangren gelişebilir. Eğer hayati organlarımızdan biri olan böbreğin damarlarında ateroskleroz gelişirse, tansiyon yüksekliği ve böbrek fonksiyonlarında bozukluk oluşabilir.
Hastalıktan korunmak için bazı programlar uygulanır. Sigarayı bırakmak ya da sigaraya başlamamak, yüksek tansiyonun kontrol altına alınması, egzersiz yapma, kilo kontrolü ve kötü kolesterolü düşürmek hastalıktan korunmak için yapılması gereken temel koruma yöntemleridir. Daha önce kalp krizi geçirmiş kişilere ise yağ düşürücü ilaçlar ve antiplateletler verilir. Böylece kalp krizinin tekrar oluşmasının önüne geçilmeye çalışılır.
© 2011'den beri Sağlık.net Tüm Hakları Saklıdır. İçeriğin izinsiz kopyalanması ve kullanımı durumunda yasal işlem yapılabilir.
İyiymiş.